MASTAR
mastar
- saplanmak
BILDIRME
şimdiki zaman
- saplanıyorum
- saplanıyorsun
- saplanıyor
- saplanıyoruz
- saplanıyorsunuz
- saplanıyorlar
geniş zaman
- saplanırım
- saplanırsın
- saplanır
- saplanırız
- saplanırsınız
- saplanırlar
dili geçmiş zaman
- saplandım
- saplandın
- saplandı
- saplandık
- saplandınız
- saplandılar
şimdiki zamanın rivayeti
- saplanıyormuşum
- saplanıyormuşsun
- saplanıyormuş
- saplanıyormuşuz
- saplanıyormuşsunuz
- saplanıyormuşlar
geniş zamanın rivayeti
- saplanırmışım
- saplanırmışsın
- saplanırmış
- saplanırmışız
- saplanırmışsınız
- saplanırmışlar
şimdiki zamanın hikayesi
- saplanıyordum
- saplanıyordun
- saplanıyordu
- saplanıyorduk
- saplanıyordunuz
- saplanıyordular
mişli geçmiş zamanın hikayesi
- saplanmıştım
- saplanmıştın
- saplanmıştı
- saplanmıştık
- saplanmıştınız
- saplanmıştılar
mişli geçmiş zamanın rivayeti
- saplanmışmışım
- saplanmışmışsın
- saplanmışmış
- saplanmışmışız
- saplanmışmışınız
- saplanmışmışlar
mişli geçmiş zamanın geleceği
- saplanmış olacağım
- saplanmış olacaksın
- saplanmış olacak
- saplanmış olacağız
- saplanmış olacaksınız
- saplanmış olacaklar
şartın hikayesi
- saplansaydım
- saplansaydın
- saplansaydı
- saplansaydık
- saplansaydınız
- saplansaydılar
şartın rivayeti
- saplansaymışım
- saplansaymışsın
- saplansaymış
- saplansaymışız
- saplansaymışsınız
- saplansaymışlar
gelecek zaman
- saplanacağım
- saplanacaksın
- saplanacak
- saplanacağız
- saplanacaksınız
- saplanacaklar
gelecek zamanın hikayesi
- saplanacaktım
- saplanacaktın
- saplanacaktı
- saplanacaktık
- saplanacaktınız
- saplanacaktılar
gelecek zamanın rivayeti
- saplanacakmışım
- saplanacakmışsın
- saplanacakmış
- saplanacakmışız
- saplanacakmışsınız
- saplanacakmışlar
gelecek zamanın şartı
- saplanacaksam
- saplanacaksan
- saplanacaksa
- saplanacaksak
- saplanacaksanız
- saplanacaksalar
GEREKLILIK
gereklilik
- saplanmalıyım
- saplanmalısın
- saplanmalı(dır)
- saplanmalıyız
- saplanmalısınız
- saplanmalı(dır)lar
gerekliliğin hikayesi
- saplanmalıydım
- saplanmalıydın
- saplanmalıydı
- saplanmalıydık
- saplanmalıydınız
- saplanmalıydılar
gerekliliğin rivayeti
- saplanmalıymışım
- saplanmalıymışsın
- saplanmalıymış
- saplanmalıymışız
- saplanmalıymışsınız
- saplanmalıymışlar
EMIR
emir
- saplan
- saplansın
- saplanalım
- saplanın(z)
- saplansınlar
ŞART
şart
- saplansam
- saplansan
- saplansa
- saplansak
- saplansanız
- saplansalar
şimdiki zamanın şartı
- saplanıyorsam
- saplanıyorsan
- saplanıyorsa
- saplanıyorsak
- saplanıyorsaniz
- saplanıyorlarsa
geniş zamanın şartı
- saplanırsam
- saplanırsan
- saplanırsa
- saplanırsak
- saplanırsanız
- saplanırsalar
dili geçmişin şartı
- saplandıysam
- saplandıysan
- saplandıysa
- saplandıysak
- saplandıysanız
- saplandıysalar
mişli geçmişin şartı
- saplanmışsam
- saplanmışsan
- saplanmışsa
- saplanmışsak
- saplanmışsanız
- saplanmışsalar
DILEK
dilek
- saplanayım
- saplanasın
- saplana
- saplanalım
- saplanasınız
- saplanalar
dileğin hikayesi
- saplanaydım
- saplanaydın
- saplanaydı
- saplanaydık
- saplanaydınız
- saplanaydılar
dileğin rivayeti
- saplanaymışım
- saplanaymışsın
- saplanaymış
- saplanaydılar
- saplanaymışsınız
- saplanaymışlar