MASTAR
mastar
- fırlatmak
BILDIRME
şimdiki zaman
- fırlatıyorum
- fırlatıyorsun
- fırlatıyor
- fırlatıyoruz
- fırlatıyorsunuz
- fırlatıyorlar
geniş zaman
- fırlatırım
- fırlatırsın
- fırlatır
- fırlatırız
- fırlatırsınız
- fırlatırlar
dili geçmiş zaman
- fırlattım
- fırlattın
- fırlattı
- fırlattık
- fırlattınız
- fırlattılar
şimdiki zamanın rivayeti
- fırlatıyormuşum
- fırlatıyormuşsun
- fırlatıyormuş
- fırlatıyormuşuz
- fırlatıyormuşsunuz
- fırlatıyormuşlar
geniş zamanın rivayeti
- fırlatırmışım
- fırlatırmışsın
- fırlatırmış
- fırlatırmışız
- fırlatırmışsınız
- fırlatırmışlar
şimdiki zamanın hikayesi
- fırlatıyordum
- fırlatıyordun
- fırlatıyordu
- fırlatıyorduk
- fırlatıyordunuz
- fırlatıyordular
mişli geçmiş zamanın hikayesi
- fırlatmıştım
- fırlatmıştın
- fırlatmıştı
- fırlatmıştık
- fırlatmıştınız
- fırlatmıştılar
mişli geçmiş zamanın rivayeti
- fırlatmışmışım
- fırlatmışmışsın
- fırlatmışmış
- fırlatmışmışız
- fırlatmışmışınız
- fırlatmışmışlar
mişli geçmiş zamanın geleceği
- fırlatmış olacağım
- fırlatmış olacaksın
- fırlatmış olacak
- fırlatmış olacağız
- fırlatmış olacaksınız
- fırlatmış olacaklar
şartın hikayesi
- fırlatsaydım
- fırlatsaydın
- fırlatsaydı
- fırlatsaydık
- fırlatsaydınız
- fırlatsaydılar
şartın rivayeti
- fırlatsaymışım
- fırlatsaymışsın
- fırlatsaymış
- fırlatsaymışız
- fırlatsaymışsınız
- fırlatsaymışlar
gelecek zaman
- fırlatacağım
- fırlatacaksın
- fırlatacak
- fırlatacağız
- fırlatacaksınız
- fırlatacaklar
gelecek zamanın hikayesi
- fırlatacaktım
- fırlatacaktın
- fırlatacaktı
- fırlatacaktık
- fırlatacaktınız
- fırlatacaktılar
gelecek zamanın rivayeti
- fırlatacakmışım
- fırlatacakmışsın
- fırlatacakmış
- fırlatacakmışız
- fırlatacakmışsınız
- fırlatacakmışlar
gelecek zamanın şartı
- fırlatacaksam
- fırlatacaksan
- fırlatacaksa
- fırlatacaksak
- fırlatacaksanız
- fırlatacaksalar
GEREKLILIK
gereklilik
- fırlatmalıyım
- fırlatmalısın
- fırlatmalı(dır)
- fırlatmalıyız
- fırlatmalısınız
- fırlatmalı(dır)lar
gerekliliğin hikayesi
- fırlatmalıydım
- fırlatmalıydın
- fırlatmalıydı
- fırlatmalıydık
- fırlatmalıydınız
- fırlatmalıydılar
gerekliliğin rivayeti
- fırlatmalıymışım
- fırlatmalıymışsın
- fırlatmalıymış
- fırlatmalıymışız
- fırlatmalıymışsınız
- fırlatmalıymışlar
EMIR
emir
- fırlat
- fırlatsın
- fırlatalım
- fırlatın(z)
- fırlatsınlar
ŞART
şart
- fırlatsam
- fırlatsan
- fırlatsa
- fırlatsak
- fırlatsanız
- fırlatsalar
şimdiki zamanın şartı
- fırlatıyorsam
- fırlatıyorsan
- fırlatıyorsa
- fırlatıyorsak
- fırlatıyorsanız
- fırlatıyorlarsa
geniş zamanın şartı
- fırlatırsam
- fırlatırsan
- fırlatırsa
- fırlatırsak
- fırlatırsanız
- fırlatırsalar
dili geçmişin şartı
- fırlattıysam
- fırlattıysan
- fırlattıysa
- fırlattıysak
- fırlattıysanız
- fırlattıysalar
mişli geçmişin şartı
- fırlatmışsam
- fırlatmışsan
- fırlatmışsa
- fırlatmışsak
- fırlatmışsanız
- fırlatmışsalar
DILEK
dilek
- fırlatayım
- fırlatasın
- fırlata
- fırlatalım
- fırlatasınız
- fırlatalar
dileğin hikayesi
- fırlataydım
- fırlataydın
- fırlataydı
- fırlataydık
- fırlataydınız
- fırlataydılar
dileğin rivayeti
- fırlataymışım
- fırlataymışsın
- fırlataymış
- fırlataydılar
- fırlataymışsınız
- fırlataymışlar