MASTAR
mastar
- sırtlamak
BILDIRME
şimdiki zaman
- sırtlıyorum
- sırtlıyorsun
- sırtlıyor
- sırtlıyoruz
- sırtlıyorsunuz
- sırtlıyorlar
geniş zaman
- sırtlarım
- sırtlarsın
- sırtlar
- sırtlarız
- sırtlarsınız
- sırtlarlar
dili geçmiş zaman
- sırtladım
- sırtladın
- sırtladı
- sırtladık
- sırtladınız
- sırtladılar
şimdiki zamanın rivayeti
- sırtlıyormuşum
- sırtlıyormuşsun
- sırtlıyormuş
- sırtlıyormuşuz
- sırtlıyormuşsunuz
- sırtlıyormuşlar
geniş zamanın rivayeti
- sırtlarmışım
- sırtlarmışsın
- sırtlarmış
- sırtlarmışız
- sırtlarmışsınız
- sırtlarmışlar
şimdiki zamanın hikayesi
- sırtlıyordum
- sırtlıyordun
- sırtlıyordu
- sırtlıyorduk
- sırtlıyordunuz
- sırtlıyordular
mişli geçmiş zamanın hikayesi
- sırtlamıştım
- sırtlamıştın
- sırtlamıştı
- sırtlamıştık
- sırtlamıştınız
- sırtlamıştılar
mişli geçmiş zamanın rivayeti
- sırtlamışmışım
- sırtlamışmışsın
- sırtlamışmış
- sırtlamışmışız
- sırtlamışmışınız
- sırtlamışmışlar
mişli geçmiş zamanın geleceği
- sırtlamış olacağım
- sırtlamış olacaksın
- sırtlamış olacak
- sırtlamış olacağız
- sırtlamış olacaksınız
- sırtlamış olacaklar
şartın hikayesi
- sırtlasaydım
- sırtlasaydın
- sırtlasaydı
- sırtlasaydık
- sırtlasaydınız
- sırtlasaydılar
şartın rivayeti
- sırtlasaymışım
- sırtlasaymışsın
- sırtlasaymış
- sırtlasaymışız
- sırtlasaymışsınız
- sırtlasaymışlar
gelecek zaman
- sırtlayacağım
- sırtlayacaksın
- sırtlayacak
- sırtlayacağız
- sırtlayacaksınız
- sırtlayacaklar
gelecek zamanın hikayesi
- sırtlayacaktım
- sırtlayacaktın
- sırtlayacaktı
- sırtlayacaktık
- sırtlayacaktınız
- sırtlayacaktılar
gelecek zamanın rivayeti
- sırtlayacakmışım
- sırtlayacakmışsın
- sırtlayacakmış
- sırtlayacakmışız
- sırtlayacakmışsınız
- sırtlayacakmışlar
gelecek zamanın şartı
- sırtlayacaksam
- sırtlayacaksan
- sırtlayacaksa
- sırtlayacaksak
- sırtlayacaksanız
- sırtlayacaksalar
GEREKLILIK
gereklilik
- sırtlamalıyım
- sırtlamalısın
- sırtlamalı(dır)
- sırtlamalıyız
- sırtlamalısınız
- sırtlamalı(dır)lar
gerekliliğin hikayesi
- sırtlamalıydım
- sırtlamalıydın
- sırtlamalıydı
- sırtlamalıydık
- sırtlamalıydınız
- sırtlamalıydılar
gerekliliğin rivayeti
- sırtlamalıymışım
- sırtlamalıymışsın
- sırtlamalıymış
- sırtlamalıymışız
- sırtlamalıymışsınız
- sırtlamalıymışlar
EMIR
emir
- sırtla
- sırtlasın
- sırtlayalım
- sırtlayın(z)
- sırtlasınlar
ŞART
şart
- sırtlasam
- sırtlasan
- sırtlasa
- sırtlasak
- sırtlasanız
- sırtlasalar
şimdiki zamanın şartı
- sırtlıyorsam
- sırtlıyorsan
- sırtlıyorsa
- sırtlıyorsak
- sırtlıyorsanız
- sırtlıyorlarsa
geniş zamanın şartı
- sırtlarsam
- sırtlarsan
- sırtlarsa
- sırtlarsak
- sırtlarsanız
- sırtlarsalar
dili geçmişin şartı
- sırtladıysam
- sırtladıysan
- sırtladıysa
- sırtladıysak
- sırtladıysanız
- sırtladıysalar
mişli geçmişin şartı
- sırtlamışsam
- sırtlamışsan
- sırtlamışsa
- sırtlamışsak
- sırtlamışsanız
- sırtlamışsalar
DILEK
dilek
- sırtlayayım
- sırtlayasın
- sırtlaya
- sırtlayalım
- sırtlayasınız
- sırtlayalar
dileğin hikayesi
- sırtlayaydım
- sırtlayaydın
- sırtlayaydı
- sırtlayaydık
- sırtlayaydınız
- sırtlayaydılar
dileğin rivayeti
- sırtlayaymışım
- sırtlayaymışsın
- sırtlayaymış
- sırtlayaydılar
- sırtlayaymışsınız
- sırtlayaymışlar